“`html

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden “La Traviata” Prömiyeri

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), yeni eserleri “La Traviata” ile sanat tutkunlarını büyüleyecek. 2024-2025 sezonunda sahne alacak olan bu eser, sanatseverlerle bir araya gelmeye hazırlanıyor.

Bu akşam ilk gösterimini yapacak olan La Traviata, ünlü Fransız yazar Alexandre Dumas‘nın 1848 yılında yazdığı “Kamelyalı Kadın” romanından ilham alarak hazırlandı.

“Kamelyalı Kadın” yalnızca edebiyat değil, tiyatro ve bale gibi sahne sanatlarında da yerini almış önemli bir eserdir.

Esra’nın müzikal temellerini oluşturan Giuseppe Verdi, bu hikayeyi operanın klasiklerinden biri haline getirmek için Francesco Maria Piave ile birlikte çalışarak eserinin librettosunu oluşturdu.

“Eser, Yeşilçam Melodramlarını Andırıyor”

İDOB Müdürü ve Sanat Yönetmeni Caner Akgün, “La Traviata”nın izleyicisi olmadan önce Fransız edebiyatı hakkında bilgi sahibi olmanın önemine değindi ve Verdi’nin eserini derinlemesine anlamanın gerekliliğini vurguladı. Akgün, eserin bir melodram niteliği taşıdığını belirterek, “Bir Belgin Doruk, Türkan Şoray melodramı gibi, bir Yeşilçam filmine benziyor.” dedi.

Operanın hikayesini de aydınlatan Akgün, konuyu şu şekilde özetledi:

“Bir kadının, kendisinden daha genç bir erkeğe duyduğu aşık olmanın yanı sıra, ben de karakterin babası Giorgio Germont olarak sahnedeyim. Germont, kadına oğlundan ayrılması için baskı yapar, çünkü onun ilişkisi yüzünden kızına uygun bir eş bulamamaktadır. Kadın, bu durumdan fazlasıyla etkilenerek hayatından umudunu kaybeder ve trajik şekilde sona erer. Temel olarak basit bir melodram gibi gözükse de, altındaki derin anlamı ve günümüze olan yansımalarını sorgulamak lazım.”

Akgün, eserde stilin ön planda olduğunu vurgulayarak, “Şef Alessandro De March, müziği hakkıyla icra etmemiz için bize önemli eğitici bilgiler sundu. İtalyanca telaffuz konuları, vurgular ve Verdi’nin dinamik müziği üzerinde yoğunlaştık.” ifadelerini kullandı.

“La Traviata, Opera Tarihinin En Yoğun Eserlerinden Biri”

Başrejisör Recep Ayyılmaz, eserin farklı sanat formlarından faydalanarak sahneye konulacağını belirterek, “La Traviata’nın en önemli unsuru, onu bir edebiyat metni olarak ele almak.” dedi. Ayyılmaz, yapıtı oluştururken Dumas’ın eserinden yola çıkarak, edebiyat ve müzik arasındaki ilişkiyi sahneye taşımak amacıyla küçük bir prolog eklettiğini belirtti.

Ayyılmaz, Violetta karakterinin içinde bulunduğu zor durumu detaylı bir şekilde anlatmaya çalıştığını ve böylelikle karakterin derinliğini ortaya koymak için farklı oyunculuk stiline gittiklerini belirtti. “Sahnede yalnızken ve sosyal ortamlarda farklı rollerde sergilemesini sağlıyorum. Bu yaklaşımımızla, ‘La Traviata’ diğer yorumlardan ayrışacak.” şeklinde konuştu.

Kalabalık bir kadro ile sahnelenen “La Traviata”, Ayyılmaz’ın belirttiği üzere grand opera formatında, opera tarihinin en üst düzey eserlerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Koreografı Kürşat Kılıç, “La Traviata”da sahnede Dumas ve Verdi’nin güçlü etkisinin hissedileceğinin altını çizerek, izleyicilere hikayeye renklilik katacak gösterimlerin olacağını belirtti. “Eserin 3. perdesinde matadorlar ve çingenelerle verilecek renkli bale sahnesinin izleyicileri etkileyeceğini umuyoruz.” dedi.

“La Traviata” Hakkında

Devlet Opera ve Balesi’nin başrejisörlüğünü üstlenen Recep Ayyılmaz, sanatı çeşitli yönleriyle birleştirerek sahneleyecek. Koreografisi ise Kürşat Kılıç tarafından hazırlandı.

Eserin orkestrasyonunu Alessandro De Marchi ve Zdravko Lazarov, İDOB Korosunu da Paolo Villa yönetecek.

Operada “Violetta Valery” rolünde Dilruba Bilgi ve Hale Soner Kekeç, “Alfredo Germont”da Mert Süngü ve Ufuk Toker, “Giorgio Germont”da Caner Akgün ve Serhat Konukman yer alacak. Diğer önemli karakterler ise Flora Bervoix, Gastone, Barone Douphol gibi rollerde sahne alacaklar.

Dekor tasarımı Çağda Çitkaya, kostüm tasarımı Gizem Betil ve ışık tasarımı ise Yakup Çartık tarafından gerçekleştirilen eser, bu akşam Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu’nda prömiyerini yapacak. Ardından, 25, 29 ve 30 Ocak’ta tekrar sahne alacak.

Eserin Hikayesi

Violetta, hayatını eğlenceli bir şekilde geçiren zengin bir kadındır ve ölümcül bir hastalığın pençesindedir. Eğlenceli bir partide tanıştığı Alfredo’nun kendisine duyduğu aşk, onun hayatına farklı bir anlam katacaktır. Ancak Alfredo’nun babası, Violetta’nın geçmişine bakarak oğluna uygun bir eş olmadığını düşünmektedir. Baba Germont, Violetta’yı ikna eder ve onun ilişkiden ayrılmasını ister, fakat ilerleyen zamanlarda bu kararın sonucunu anlaması için çok geç olmuştur.

“`